23 Nisan 2015 Perşembe

Bugün 23 nisan nese doluyor insan...bir de...



Hem bayram, hem kandil, hem de benim dogum gunum bugun....Guzel bir gun olsun.
Mutlu bayramlar, hayirli kandiller herkese!

20 Nisan 2015 Pazartesi

Home made tavuk döner


Merhabalar, guzel bir hafta olsun herkes için saglikla, neseyle!
Ahh su et konusu, hakkinda ne kadar kotu seyler duyuyoruz. sasiriyoruz çocuklarimiza saglikli ve emin bir sekilde neler yedirebilecegimizi. Ben kendi adima oncelikle içinde hangi karisimlarin oldugunu bilmedigim sosis, salam gibi urunleri artik almiyorum. içindeki et oranina baktiginizda ne kadar az oldugunu siz de fark edeceksiniz. Ha bu et oraninin içinde de neler oldugunu tam olarak bilmek zor. Bu konuyla ilgili bir bolumde de calistigim için yapilan teftisler sonrasi anlatilanlar, gorduklerim içimi kararttigindan almiyorm artik. Eti de parça alip kendim evde isleyip boyle hijyeninden, içeriginden emin oldugum yiyecekleri tuketmeye çalisiyoruz. 
Doner Avrupa ulkelerinde pek bir meshur, turk deyince insanin aklina mutlaka bir doner kebap geliyor. yani bazen uzuluyorum da, bize has nice baska guzel degerlerimiz varken sadece donerle taninmak içimi acitiyor. Neyse bu koskocaman ayri bir konu basligi. Iste bizim ev halki da doneri çok sever, ama evde yapmaya basladigimdan beri artik disarda zorunlu olmadigimiz muddetçe tuketmiyoruz. Siz de deneyin ben çok miktarda yapip buzluga atiyorum, aksam isten geldigimde çikariyorum buzluktan 15 dakikada kesilmeye hazir hale geliyor, pisirmesi de 10 dk desek en fazla yarim saatte harika bir yemek. ister salata yaninda, ister sogan ve yesilliklerle duurm yapip yiyin. Hadi bakalim geçelim tarife.

Ev yapimi tavuk doner (dedigim gibi ben bu malzemelerin iki kati yapip buzlukta stokta bekletiyorum ama siz baslangiç olarak bu olçulerle baslayabilirsiniz):

- 2 adet tavuk göğsü
- 1 adet orta boy soğan
- Yarım çay bardağı zeytinyağı
- 1yemek kasigi salça
- Kekik, karabiber, kimyon, yenibahar.

Yapilisi:
Tavuk göğüslerini mümkün ince filetolar seklinde dilimleyin.
Bir kaba soğanı rendeleyin. Içine yağ, salça, baharatları karıştırın.
Tavuk filetoları bu karışıma bulayıp, hiç buzdolabinda falan bekletmeden,  bir strech film üzerine uzunlamasına kat kat dizin.
Strech film yardimiyla rulo haline getirip kenarlarını kapatın. Buzlukta 2-3 saat beklettikten sonra çikarip, yukaridaki fotograftaki gibi ince ince dilimler halinde doğrayın.
Tavaya biraz yağ koyup kızdırın.Döner dilimlerininin tavanın dibini kaplayacak kadarını  tavaya alın. 9ok fazla et konulursa kizarmiyor ona gore. hepsini bir kere de pisirmicez yoksa hem sulanir hem de pismesi çok uuzn surer. Harlı ateşte tavayı sallayarak pisirebilirsiniz. ya da benim gibi tavaniz demir dokum agir bir tavaysa tek elle sallamak zor olacagindan bir tarafi pisince diger tarafini pisirebilirsiniz.
Iste bu kadar afiyet sifa olsun efenim. 
Tarifi burdan almistim.

  

17 Nisan 2015 Cuma

Smiley DIY by Arda

 Selamlar bugun hem size Arda'nin hazirladigi ekmekleri sunmak, hem de iyi bir haftasonu geçirmenizi temenni etmek istiyorum. 
Kim sevmez kizarmis ekmegi ama soyle soba ustunde kizaracak çitir çitir elini yakacak aldiginda, ustune köy tereyagi surulecek, sicacik bi odada, sicacak insanlarla sicacik bi yer sofrasinda yenilecek. tamam caniimmm hayal ettim sadece.
Geçen sabah kahvaltida yapti bunu ogulcuk, bizden çok begeni alinca, sizinle de paylasmak istedim. Sandviç ekmegini parmak ucunuzla bastira bastira sekil veriyorsunuz, sonra da hooop ekmek kizartma makinasina, iste bu kadar basit ve hos bir kendin yap projesi. Kahvalti için pek istahli olmayan çocuklar bile eminim bu sirin ekmeklere karsi koyamiyacaklardir! Onat'in abi su sekli de yapalim bunu da yapalim diye kaç dilim yedigini sayamadim bile. Test edip onaylandi yani.


Bu hafta evimi susleyen, bak bak doyamadigim bu guzel mor lalerimle veda etmek istedim size. kocamannn bi çiçekseverim ben, her hafta minik de olsa bir buket evin havasini degistirip, beni mutlu etmeye yetiyor. Illa satin almaya da gerek yok, yapilan piknik sonrasi, çikilan yuruyus sonrasi minnak bikaç dalla gelirim hep eve. Kizanlariniz da olacaktir belki bana, inanin doga dusmani falan degilim, yanlis anlasilmasin ama iste bana doganin minik bi hediyesi olarak kabul ediyorum ben onlari.
Hadi bakalim herkes için yaratici, musmutlu, gunesli bir haftasonu olsun!

14 Nisan 2015 Salı

Running, running, running!


Merhabalar, umarim haftasonunuz dolu dolu geçmis ve haftaniz da guzel baslamistir. 
Biz pazar gunu kosu sezonumuzu açtik. Sevgili ve Arda'cim kosuya katildilar, biz de Onat'la eslik ettik onlara. Oncelikle organizasyon guzeldi. farkli yas gruplari için parkurlar vardi, 750m (bunu kosan 4-5 yasinda minnaklar vardi çok tatlilardi), 1.5km (Arda'nin grubu) ve babamiz da 5km kostu. Aslinda benim için de 5km lik tempolu yuruyus vardi ama Onat'i birakacak bir yer olmadigindan, ben bu defa yuruyemedim. Bazi duzenlenen kosularda çocuklar için bi bakim bolumu bile oluyor. yani katilmak, kosmak, spor yapmak için butun gerekli ortam saglaniyor. 
Kosunun genis bir park içerisinde duzenlenmesi de ortam olak iyi dusunulmus gerçekten bol oksijen, gozlere senlik heryer yemyesil, mis gibi gunesli bir hava, ortami senlendiren harekli bi muzik, Onat'in kosudan çok ilgilendigi balonlarla farkli sekiller yapma standi, yeme içme standlari....bu kosulari ailecek çok seviyoruz, hem sportif bi zaman geçirme hem de ordaki guzel ambiansi yasamak adina. Ayrica çocuklarin kuçuk yaslardan itibaren bir spor daliyla duzenli olarak ugrasmalari ve sporun sadece kilo vermede degil de, saglikli bir yasam biçiminde vazgeçilmez bir unsur oldugunu anlamalari gerekiyor. yani hayatlarinin bi parçasi olmali her zaman. Iste sevgiliyle onlara asilamak istedigimiz seylerden biri de bu.  gerçekten çok onemli, eee "saglam kafa, saglam vucutta bulunur"!
  
Arda'cim 12 numaram benim


Ve Finish, 1.5 km dile kolay da hizli bir sekilde kosuldugunda az diil tabiiki, bravo oglusuma. 

 
Susayanlara su, enerji depolamak isteyenlere kuru ve taze meyveler hazirlanmisti.

Babamizi beklerken çektim onlarin haberleri olmadan, kuzularim benim ne kadar didisseler de kavga etseler de kardes iste!

73 yasindaki turuncu sortlu dedenin gayreti cesareti dinamikligini ayrica bir takdir ettim.
Kopegiyle kosanlar da vardi.

 Veee sevgili gorundu, 11 numaram sportifim benim ! 300 kisi icerisinden 87. oldu!!!

Ve 5km nin birincisi

Eee annecik boyle guzel ortami yakalamis bikaç poz çektirmese olmazdi dimi ama.Fotolar, pozlar Arda'dan.

Hadi bakalim gelecek yarista gorusmek uzre, mayista Strasbourg maratonu var çok buyuk bir organizasyon,tabiiki katilicaz!
Iyi bakin kendinize, guzel geçsin gununuz!
















11 Nisan 2015 Cumartesi

Alabas-Kohlrabi


Bugun sizlere benim çok geç tanistigim ama çok sevdigim bir sebzeden bahsedicem. Turkçeye alabas diye geçmis almancasi da Kohlrabi turpa çok benzeyen bir sebze kokudur. Genelde yapraklariyla satilmakta ama simdilik ben hiç kullanmadim yapraklarini. Elma soyar gibi soyabilirsiniz. Içinde çekirdegi yok. Peki nasil tuketirim derseniz; elma gibi dilimleyip uzerine sumak, limon ekleyip meze ya da yemeklerin yaninda masada yerini alabilir, rendeleyip havuc, kirmizi lahana esliginde guzel bir salata çikarabilirsiniz ortaya, patates esliginde çorbasini yapabilirsiniz ya da benim yaptigim gibi çok hafif yok denecek kadar az kalorili, diyet gunlerinizde rahatlikla tuketebileceginiz bir sebze yemegi yapabilirsiniz.
Tadi turpa çok benzemesine ragmen, turptan daha sulu ve daha tatli diyebilirim. elma yer gibi bile tuketebilirsiniz.
En son olarak super bir C vitamini bombasi oldugunu da ekleyip tarifime geçiyorum.
Malzemeler:
* 1 tane soyulmus dogranmis alabas
* 1 soyulmus halka halka dogranmis havuç
* 1 sogan
*tuz, kirmizi tatli toz biber, az kekik, azcik da taze ya da kurutulmus biberiye
* 1 yemek kasigi kadar zeytinyagi, ya da daha fazla nasil isterseniz

Zeytinyaginda soganlari hafifçe pembelestirin,  alabas ve havucu ekleyip orta ateste pisirin. pismesine yakin da baharatlarini, tuzunu ekleyip karistirin. ben sulu sevmiyorum ama siz azcik sulu olsun diye pismesine yakin ekleyebilirsiniz biraz. Iste bu kadar , inanin yapilmasi 5 dakka suruyor sadece hadi pismesi de 20-30 dk surse etin yaninda servis edebileceginiz harika bir tad 30dk da hazir. ozellikle benim gibi çalisan eve kosup yemek yapan beyler (nadir de olsa fransiz da olsalar boyleleri de var biliyorum nadir ama var yani),  bayanlar için super bir seçenek.
Siz neler yapiyorsunuz alabasla, paylasirsaniz sevinirim, hadi bakalim saglicakla kalin !
 


9 Nisan 2015 Perşembe

Maybelline Fit Me - Estée Lauder Double Wear Concealer karsi karsiya


Selam,
uzun zamandir kozmetik urun yazisi yazmamistim. zaten çok makyaj yapan dolayisiyla da çok urun bitiren biri degilim. Bunlar da biten urunlerden degil henuz ama bir karsilastirma yazisi yazacak kadar kullanip fikir edindim.
Goz alti kapaticisi olmazsa olmazim diyebilirim, yani hiç vaktim yoksa bile makyajim mutlaka goz alti kapaticisi+rimel+bronzlastirici pudra'dan olusuyor. Bugun size, birçok blogta gorup, aldigi ovguleri okuyup kayitsiz kalamayip da aldigim Maybelline Fit Me (n°25 biraz koyu geldi bana gelecek sefer bi açigini almak istiyorum) ile Estée Lauder'in Double Wear Concealer 01 urununu karsilastirmak istedim.

Ambalaj: Ikisi de 7ml. Estée Lauder kuçuk gorunmesin bendeki deneme boyuydu ama baya bir var içinde. tasimasi pratik kuçuk, ikisinin de sekilleri ayni olan sunger bir aplikatoru var ama estetik olarak Estée Lauder'inambalaji daha sIk durmakta. kapagindaki biraz altin rengi farki diyelim ama Fit me nin ambalaji da gayet hos bence.  
Yapisi: ikisinin de akiskan kolay surulebilen bir yapisi var. firçayi urunden ilk cikardiginizda baya bir urun geliyor ve benim bir goz altima yetiyor bu miktar. kirisiklara dolmuyor, kotu bir goruntu olmuyor. ikisinde de saten bir bitis var. 
Kalicilik-Kapaticilik: aralarindaki uçuk fiyat farkina ragmen ikisinin de kaliciligi da kapaticiligi da ayni bence, ortadan biraz fazla diyelim. 
Fiat: Maybelline Fit Me Concealer : 7€-9€ arasi ama ben Almanya DM 'den çok daha ucuza almistim. 
        Estée Lauder Double Wear Concealer : Sephora'da 26€90

Eeeee sonuç???
Yani aralarindaki fiat farki baya bi fazla. Ambalajindaki minik farklililar haricinde urunlerin gerek yapisinda gerek kaliciliginda ben bariz bir fark goremedim. o yuzden Maybelline'i bu urununden dolayi tebrik ediyor ve kendisiyle yola devam ediyorum, bizimlesin Fit Me!










7 Nisan 2015 Salı

Mimlenmisim ben -2

Merhabalar,
Onat'in bademcik ameliyatiydi, annecigimin gelisiydi derken hareketli gunler yasadik.
sukur hersey yolunda guzel gidiyor. Bu arada sevgili blogger arkadaslarimdan Café Tigris mimlemis beni, çok tesekkur ediyor, azcik gecikmeli de olsa cevapliyorum örtmenim!

1. Bilgisayarin masa ustundeki goruntusu ne?
Baktikça isirasim geliyor o tombik ellerden , yanaklardan.yukardaki resim.

2. Bir kafeye girdiginde genellikle ne siparis verirsin?
Filtre kahve tabii yaninda soyle kendimi simartacagim ahududulu minnak bi dilim pasta olursa hayir demem.

3. Google'da aradigin en son sey ne?
uçak bileti, yakinda sevgiliyle bi kaçamak kokusu aliyorum sanki

4. Mesajlastigin veya konustugun en son insan kim?
Evimi aradigimda telefonu annecigimin açmasinin tadini çikardim biraz once ne buyuk mutluluk sukur. çunku bugun ben çalisiyorum, annecik evde.

5. Tiyatroya en son ne zaman gittin?
ne sen sor, ne de ben soyliim, çok oldu çoook

6. Sinemaya en son ne zaman gittin?
1 ay oldu sanirim, "Bana masal anlatma"yi izlemistik sevgiliyle

7. Hangi diziyi herkes izlemeli?
benim dizi askim pek kalici diil yaaa yani bi basliyorum sonra unutuyorum bakmayi ya da mesgul oluyorum da aklima bile gelmiyor ama sonra tekrar bakiyorum falan pek istikrarli bir durum diil yani benimkisi ama en çok bolumunu izleyebildigim dizi Medcezir oldu sanirim.

8. En son ne tur muzik dinledin? 
En son bunu dinledim Stromae-carmen. Bu aralar muzik repartuarini Arda hazirliyor ben de severek dinliyorum. 

9. Seni en çok ne çildirtir?
bazi insanlarin gozunun içine baka baka çok rahat bi sekilde yalan soyleyebilmeleri, iki yuzlu olmalari

10. Ne zaman uyanirsin?
oyle hafif bir uykum var ki (hiç sevmiyorum bu huyumuuu), bisi çit dese uyanirim. ama sessizlik olursa da en fazla 9-10 fazlasi mumkun diil, iç ses "kalk anacim kalk gun gidiyor elden yapcek bissuru bisi var" modunda olurum genelde

11. Internetteki ilk adin neydi?
Birak degistirmeyi valla bunu bulana kadar zaten gobegim çatladi, her zaman Sulti's

12. Favori emojin nedir?
yerine gore, yersiz olarak hepsini de kullanirim (yanlislikla tabii). bazen oluyo yaaaaa, yanlislikla elim kayiveriyor,yani karsimdaki uzgun aglayip yazarken, gulmekten gozunden yaslar akan bi emojin gondermisligim vardir

13. Kedi mi kopek mi?
Nankorler gerçekten ama yine de kedi dicem, yani o patiler, mirmirmirrr bakislar miyawww deyisler, yanina sokulup uyumalar bu aralar çok çekici gelmeye basladi bana çoook. amaaan benim çocuklar duymasin, anneeee nolur bi kedimiz olsun, demeye baslarlar. sanki pazardan 1 kilo portakal aliyoruz, sonra nolcek yazik bi apartman dairesinde mutsuz olmasini istemem. Universitedeyken Zeynep ve Yesimcigimle ayni evde kaliyorduk Bursa'da, ha bi de Yesim'in kedisi. çok sekerdi çoook ama yazik ne çekti elimizden o buz gibi evde. Yok yanlis anlasilmasin gozumuz gibi bakiyorduk tabiiki de ama disari çikip hava almiyodu hayvancik, ev soguktu falan filan, sonra sicacik bi eve vermeye gittigizde, kaloriferin onune kuruldugu gibi kiçini çevirip yuzumuze bile bakmadi , boylede bi animiz var iste

14. Kuzey mi, guney mi?
Gidecegim seye degecekse neresi olsa giderim, "kalbinin goturdugu yere gidenler" denim, eeee bosuna gelmedik buralara kadar dimi ama eyyy sevgili duy sesimi sana gonderme yaptimm.bunu okuyan sevgili aksama elinde bi tutam çiçekle gelir eve ve Sulti's çok sevinir bilmem anlatabildimmi sevgiliiiii
Yine de cevapla dersen her zaman usuyen birisi olarak guney derim gunes derim

15. Istanbul ile ilgili en sevmedigin sey?
Istanbul'a hep gezmeye, turist olarak en fazla 1 haftaligina gittigim için, her zaman daha çok asik olmus olarak ayriliyorum bu sehirden. yalniz su son zamanlarda daha çok turistik bolgelerde gordugum içimi acitan her anlamda kirlenmeden dolayi uzuluyorum.

16. Istanbul'da en sevdigin 3 semt?
daha birçok gormedigim semti var Istanbul'un ama Balat, Ortakoy ve Galata diyebilirim

17. Kafanda genel olarak ne olur?
Neler olmaz ki çifit çarsisi gibi

18. Komedi mi dram mi?
Komedi ama boyle arada bi salya sumuk aglamak da terapi gibi gelebiliyo

19. çay mi kahve mi?
çay candir can, çaydanligi ocagin ustunde gormek bile içimi isitir benim

20.Bu sorulari cevaplamadan once ne yapiyordun?
çalisiyordum

21. Son olarak bir sirrini paylas
Oldu canimmm, baska istegin! 
bak simdi ciddi ciddi dusundum de sirrim yok sanirim benim yaa, yani bi tek benim bildigim bisi yok sankim

Hadi canlar saglicakla kalin, iyi bakin kendinize!
Veee bu mimi cevaplamak isteyen herkeslere gonderiyorum.







4 Nisan 2015 Cumartesi

Bademcik: bir varmis, bir yokmus!

 

 Merhabalar,
Uzun zaman oldu, ne guzel vakit bulup tekrar yazabilmek.
30 martta nihayet Onatcigimin aylardir bekledigimiz bademcik ameliyati gerçeklesti. Aslinda çocuk doktorumuz 1 yildir Onat'in bademciklerinin buyuk oldugunu, aldirilsa iyi olacagini, çok anjin oldugunu soylemisti ama ben hiçbir zaman bademcik aldirma taraftari olmadigimdan bi sure bekledik. Bademcikleri buyuk olan çocuklarda gece rahat uyuyamama, horlama, terleme, yemek yememe, surekli anjin , otit gibi kulak burun bogaz hastaliklarina yakalanma gibi durumlar ola biliyor. Onat'ta bunlarin hiçbirisi yoktu sadece yilda 2-3 kez hafif anjin oluyordu.
 
Ama bademcigin buyuk olmasi son bikaç aydir oglusumda daha baska bi rahatsizlik ortaya cikardi ve beklemeyi ertelemeyi dusunemezdik bile. ocak ayinda Onat'in az duydugunu hissetmeye basladim ve bagirarak konusuyordu, hemen bir isitme testiyle basladik, duyma orani %30 azalmisti .1 aylik bir ilac kullanimindan sonra tekrar yapildi ayni test ve bu defa %50 olmustu ve hemen bademciklerinin alinmasina karar verildi. Bademciklerin buyuk olmasi ortakulaga giden isitme için gerekli olan hava kanallarini kapatiyor ve orta kulaga hava gitmeyince de Onat'in duyma orani giderek azaliyordu.
 
Iste beklenen gun 30 mart pazartesi gunu gittik klinigimize. Onat oyle heyecanliydiki resmen 5 gece oncesinden gun saymaya basladi. Ameliyat gununden 1 hafta once anestezistle gorustuk, Onat'a herseyi anlatti ve klinigin ozellikle çocuklar için hazirlamis oldugu kitabi hediye etti. Kitapda resimlerle çocugun 1 gece oncesinden cantasini hazirlamasindan, niye hastaneye gittigine, nasil olacagina, uyandiginda ameliyat sonrasi nerde olacagina, kimleri gorecegine, bu sure içinde anne babanin nerde olacagina varana kadar hersey resimlerle anlatilmis. her sayfada boyamak birçok resim de var. Onat ameliyat gunune kadar herseyi a'dan z'ye biliyordu artik ve sabirsizlanmaya baslamisti son zamanlarda.Tabiki bu da bizi baya rahatlatiyordu. Bu harika kitapçigi hazirlama fikrinden dolayi tesekkur ettik onlara, gerçekten iyi bir is çikarmislar.
 
Once odamiza yerlestik, 9:30 gibi Onat'i almaya sakaci bir hemsire geldi. Onat bize kocamann birer opucuk yapip, el sallayip " beni burda bekleyin sakin bi yere gitmeyin" diyerek, gulerek gitti. Ayyy kuzum hiç kipirdarmiyim bi yere, nasil kotu oldum anlatamam o boyle gidiverince. içim bombos, kucagim bombos burnumda oglusumun kokusu, kulagimda sesi. sonra utandim kendimden!!! ya dedim nice anneler var çocuklarinin daha ciddi saglik sorunlariyla ugrasan. Sen boyle zirlarsan onlar ne yapsin.dogru diyordu iç ses bizimkisi çok fazla riski olmayan alt tarafi bi bademcik ameliyati,ama iste yavrucuklarimizin biyerine kucucuk bisi olsa insanin ici aciyo. Rabbim kimseyi evladinin sagligiyla sinamasin, nice zor duurmda olan sagliklarina çare bekleyenlere tez zamanda gonul ferahligi, acil sifalar versin.
 
Neyse Onatimiz 3 saat sonra hiçbisi olmamis, uyumus da uyanmis gibi geldi odasina. hiç aglamadi zirlamadi, zaten anestezinin etkisinde oldugundan bikac saat kestirdi ve aciktim diye uyandi ogleden sonra. hemen dondurmalar geldi. Onat zevkten dort kose arayip da bulamadigi. Bogazdaki yaranin en guzel ilaci soguk içecek ve dondurma tabiiki. Eee oglusum da bu durumun fazlasiyla tadini çikardi ve çikarmakta halen. 1 gece kaldiktan sonra çiktik hastaneden. Doktorumuz odamiza ugrayip hastamizin nasil oldugunu gormeye geldiginde Onat bademciklerim nerde, gorebilirmiyim deyince sasirtti baya bi bizi. Doktor da Onat'in kulagina egilip sanki bir sir verirmis gibi; bademciklerinin çok hasta oldugunu ve çope attiklarini soyledi .
 
Bir de burdaki hastaneler de, okullarda , vs. çocugu ilgilendiren bir konu oldugunda, direk çocuk muhattap aliniyor. yani sorular anne babaya degil, direk ona soruluyor. Onun toplumda yeri olan bir birey oldugu, fikrinin onemli oldugu, bazi durumlarda seçim yapma ve karar verme ozgurlugunun oldugu gosteriliyor.  Cocugun gelisiminde boyle davranmanin çok onemli bir yeri olduguna inaniyorum.
 
Aaaa bu arada bir buyuk haber daha, ama bu tatlimi tatli, dusununce bile yuzumde guller açtiran bi haber. o yuzden kapanisi tatli yapalim diye sona sakladim. Antalya'dan annem geldi bugun, evde bir bayram havasi, ailecek nasil mutluyuz anlatamam. Evde bir anne varligi, anne kucagi, anne çorbasi, anne çayi, anne sohpeti çoook ama çoook ozledigim seylerden. Hosgeldin annecigim.
Hadi bakalim saglicakla kalin, kocaman kocaman opuyorum hepinizi de, iyi bakin kendinize!

Bu arada yaziya yukledigim fotograflarin boyutlarini ayarlayamiyorum artik, çok arastirdim ama bisi bulamadim. bi fikri olan varsa helpppp pleaseeee!
 
 
 
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...